3 Ağustos 2009 Pazartesi

Haftasonunun ardından

Aklıma gelen ilk kelime; "yorgun". Bedenen, zihnen, ruhen.. Bir çok konunun beni zorlamasının üstünü yeğenimin düğünü bile örtemedi.. Öngörülerinin doğru çıkması çoğu kez bir lanet gibidir sıradan insanlara.. Özellikle benim kadar sıradanlar için..

Cuma gecesi kına gecesi vardı.. Cumartesi düğün, Pazar mevlüt. En güzeli hangisiydi bilemiyorum. Aklım okadar dağınıktı ki.. Vücudumun 100% ü herşeyin ortasında, aklımın 50% si herşeyin dışındaydı.. 1%i araba kullanıyordu, 2%si yemek yiyordu durmadan, 10% u yeğenlerimle uğraşıyordu, 5%i eksikleri tamamlıyordu %bilmem kaçı bilmem ne yapıyordu.. Galiba bu yüzden %bilmem kaçım Tekirdağ'da kalmamı istersen geriye kalanı İstanbul'a kaçıyor durmadan..

Neyse..

Düngece 5 saat süren bir yolculuktan sonra ancak evime varabildim. Bu bana böyle bir haftasonudan sonra yapılabilecek en büyük kötülüktü.. Birkaç günü sadece dinlenerek geçirmem gerekecek..

Vücudu dinlendirmesi kolay da.. Gerisi zor geliyor.. Düşünmek uyumaktan zor geliyor ama uyku kaçıyor düşünce kaçmıyor..


**************

Askerlik olayım benim için farklı bir boyut almaya başladı.. Bir silinme dönemi gibi algılamaya başlıyorum.. (bknz: fading away) Gidip gelicem ve birçok hayat parçasından silinmiş olucam gibi bir düşünce oluştu.. Sanırım şeytan askere biran önce gitmem için aklımı çelmeye çalışıyor..


**************

Yakında uzun bir tatile giriyorum.. Plan oluşturmam gerek. Gitmem gereken bir yer var. İçten içe çağrılıyorum sanki.. İçim gidiyor, dışım.. Dışımsa bambaşka yerlerde. İçi dışı bir olmayanlara içimin gitmesine müsaade yok artık.. Dışım nereye içim oraya bundan sonra..

E.A.
03/08/2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder