Neye uyandığıma emin olmadığım bir sabahın ışıltısına kanarken gözlerim, uykuya sırtını dönmüş bir nankör gibi yataktan kalkıp, 'My name is Ercan, Ercan A..... ' edasında giyinip, geleceğimin zıplama basamaklarından biri olacağına inandığım işin mülakatına gidiyorum..
İçimde bir korku.. 'Bu iş olanağından ne bekliyorsunuz?' diye sorarlarsa; 'Ben hayattan birşey beklemezken sizden mi beklicem! pehh..' demekten, 'Firmamıza ne katabilirsiniz ki?' dediklerinde; 'Belki bir hiçim ama size hiçliğin huzurunu getirebilirim!..' diye çemkirmekten çekiniyorum..
Yavaş yavaş taksiye binme zamanı geliyor.. Korkmuyorum ütülü pantolonumun kırışmasından.. Hayat, itina ile ütülenmiş fakat pis taksilerde kırışan bir pantolon gibi gelmeye başladı gözüme..
Hayatım kırışmış, pantolonumun kırışıklıarına laf edenlere üzülecek değilim ya..
15 Ekim 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İnşallah güzel geçer demek için çok geç kalmışım tüh.O zmn nası geçti diyelim bari?
YanıtlaSilSon 1 ayını iş görüşmeleriyle boğuşarak geçiren biri olarak firmaların "NE ARADIKLARINI" çok ama çok merak ediyorum...
Teşekkürler güdük fare. 1 firma ile 2 görüşme yaptım. 2si de çok başarılı geçti. Yarın 3. görüşme için ararlar diye bekliyorum.
YanıtlaSilSana da başarılar diliyorum. Hangi pozisyonlara bakıyorsun bilmiyorum ama, ne aradıklarını hiç sallama, egonu şişir şişir şişir git. Orda da patla.. Tek aradıkları şaşırmak. Türkiye gibi sindirilmiş insanlar topluluğunda kendine güvenen insan bulmak en zoru. Bu ol, gerisini onlar halletsin. Benim tek sırrım bu ve 90% görüştüğüm ilk ve tek yerden kabul alıcam.
vavv çok iyi .. keşke ben de beceribilsem..
YanıtlaSilNiye beceremeyesin.. İşte demek istediğim bu. Hiç demeyeceğin şeyi en başta demekle olmaz ki.. Kişisel gelişim seminerine başlıcam yakında =p
YanıtlaSil