28 Temmuz 2009 Salı

Eski - Yeni - Eskimeyen Yeni - Yıllanmış Yeni - Yenik Eski - Eksik Yeni

"çok rüzgar esiyor, uçamıyorum." dedi sivrisinek.


rüzgar yapraklar için değil miydi?

içimden bir ses "olur mu hiç! rüzgar bulutlar içindir. gölge taşır, yağmur taşır, kar taşır!" deyiverdi, şaşırdım.


gökyüzünde haklıydı..

ayaklarım yere basıyordu. yere değen ayaklar için bulut hayal, yağmur hayat, kar eğlence ve huzur demektir.


ne hayal kuruyordum, ne adam gibi yaşıyordum, ne de huzurlu bir eğlenceydim..


kendimi biran sivrisinek gibi hissettim.

uçabiliyor olsam sivrisinek olmak koymazdı ya, aklımın bile kanatları kalmamıştı.


kanatsız, akılsız, hayatsız..

rüzgar saclarımı dağıtıyor. saçlarımı dağıtan aklımı karıştırıyor..


"çok rüzgar esiyor, düşünemiyorum."

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Haftasonunun ardından..

Yorgun ve uykusuzum. Haftaya böyle başlamayı sevmiyorum, özellikle öğleden sonra askeri şubeye gidip yoklamamı yaptıracakken.



Nehirlere ters yüzerken buluyorum sürekli kendimi.. Askerlik mevzuu da aynı bu şekilde. Fazlasıyla yorulduğumu itiraf edecek kadar yoruldum.. O derece yani..



Bir de düğünümüz var yakında.. 4 gün sonra, gerçekten yakin.. Dayı olmak kolay değil, yakışıklı olmam lazım. Eldeki malzemeyle bu herzaman kolay olmuyor.. Ama ısrarlıyım, düğünde yeğenim kadar yakışıklı olup sünnet çocuğu-kirve birlikteliği nekadar dikkat çekici olabilir göstericez (göstereceğiz yazmak çok bayık geldi)..



Bir de hiç istemediğimiz şeyleri yapmak durumunda kalırız bazen.. Bu haftasonu böyle şeyleri yaparak geçmese de düşünüp, konuşarak geçti.. (bknz: gene nehirlere ters yüzmek)



Belki ben de biraz salmalıyım kendimi.. Akıntı keyifli bile gelebilir..



E.A.

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Misâl

Rüzgâr eser de, sivrisineğin başı döner ya.. Öyleyim.

25/07/2009

23 Temmuz 2009 Perşembe

23/07/2009

Hayatıma harika bir gece ekledim. Bunun için teşekkür etmem gerek.

Bir de alışmaktan korkmasam..

19 Temmuz 2009 Pazar

Gayet sakin..

Bu ne kendini beğenmişlik!.. Ne ki?.. Ne var elinde? Hiç.. Küçük tepeleri yaratanlara büyük tepelerden gülerek bakıyorum artık ben.. Şımarıklar yalnız kalmaya mahkumdur ve ben artık kimsenin yalnızlığını paylaşmıyorum..
(bknz: Hayatı okeye 2. aramakla geçen insan)
Kendini "nimet" zannedenlerin "niyet"ini çözebilmiş değilim.. Ki şükürler olsun nimetsiz de değiliz.. Bir gün benim de burnum bu kadar kalkarsa, hiç düşünmem, ameliyatla indirtirim..

Best Regards!

E.A


.
.
.
.
Eeee nerde kalmıştık :) Kalmaya(!) gerek yok, devam..

Alfabe

Harfler.. Şunlar.. Bunlar.. Bla bla bla..

Kaybedecek vaktim yok..

Next?..

17 Temmuz 2009 Cuma

Eciş Bücüş

Yeni bir heyecanım var, yarım yamalak..
.
.
Az buçuk umudum var, elleri buruşuk..
.
.
Bir ses var kulağımda, kesik kesik..
.
.
Bir suret var belleğimin gözünde, en güzel yeri silik..
.
.
Bu tad dilimde, belli belirsiz..
.
.
Siyaha beyaz karışmış, ama ben hala siyahı seviyorum. Beyaz da siyahın gölgesi olur ancak..


E.A

16 Temmuz 2009 Perşembe

Ara(dabi')

Yine eskisi gibi..

15 Temmuz 2009 Çarşamba

uYu - uYan

Dün geceye dair güzel sözler biriktiriyorum "hatıra" klasörümde. Şifreledim dosyaları; parola "susmak>söylemek" .

.
.
.
.
.

Uyku beynin acil çıkış kapısı, uyanmak firara mola..








.
..
...
....
.....
....
...
..
.

12 Temmuz 2009 Pazar

Özgür-lük

Birşeyi yapabilmek özgürlük değil, cesaretmiş.. Birşeyi yapmayınca anladım.. (bknz: no "sound of freedom", "silence of THE freedom")

P.S Şu sıralar hayatın ritmi tam da istediğim gibi.

E ozaman şerefe!..

7 Temmuz 2009 Salı

5 Temmuz 2009 Pazar

CısTakCısTak

Eve girince huzurlu olmak güzel birşeymiş. Bugün uzun zaman sonra kırıksız döküksüz attım kendimi evime.. Bir kere daha ölümü sadece izleyecek kadar yakınından geçtiğim için mi, yoksa yanlış yaptığım hissine kapıldığım için mi bilmem, hüzne sıkınya falan yetecek kadar çok zamanım kalmadığı kaanatına vardım.

Şöyle bir düşününce; hayatımda sevgi denen pembe uyuşturucuyu nezaman bir kenara bıraktıysam asıl eğlencenin ozaman başladığını farketmek çok da zor olmuyor. O halde ağır gelmese bile sırta batan yüklerden kurtulma vaktidir..

Oturup kendime 3 dakikada tüm bir hafta için eğlence temalı bir program yapabiliyorum hala.. Beynimin içinde disco topları dönüyor, flaşörler patlıyor.. Uyumadan öncesine dair hatırladığım son şey gülüşemeler olsun istiyorum. İnsanlar sadece eğlence için arasın beni, yine, eskisi gibi..

Yarın Pazartesi.. Başlasın bakalım..

2 Temmuz 2009 Perşembe

ucundan accık

yeğeninin pipisini kesmek için tekirdağa gitti.

bknz: zamanın mola verdiği anlar

1 Temmuz 2009 Çarşamba

İç savaşlar ve kübizm

Braque, Picasso, Miro ve Dali' den Ercan'a.. Her 'iç savaş' bir çeşit kübizme temel oluşturuyor.. Dali gibi zamanın plazma halini damarlarımda değil, belleğimin en kuytu gölgelerinde bile hissediyorum. Braque'nin açısızlığıyla bükülmüş dünyaya bakarken ,elinde tahta kalemi, Cervantes'e ilişiyor gözlerim. Miro'nun geometrisini çiziyor kelimelerim ve Picasso gibi kendi içime karışıyorum günlerdir. Bu iç savaşta ilk kurşunu hangi 'ben' sıktı, önemli mi?..